Kolposkopi Fethiye
Kolposkopi Nedir ? Kolposkopi Nasıl Yapılır?
Rahim ağzı – Serviks kanserinin erken tanısında önemli bir yöntem, direkt olarak serviksin gözlenmesidir. Serviksin gözlenmesi kolposkop adı verilen aletle yapılmaktadır. Kolposkop aslında parlak ışıklı bir stereoskopik bir büyüteçtir. Yeni kolposkoplarda, kan damarlarının daha iyi görülmesini sağlayan yeşil filtre, fiber optik yüksek aydınlatma gücüne sahip ışık kaynağı bulunmaktadır. Yine modern kolposkoplara, digital fotoğraf makinaları, kameralar veya bilgisayar bağlanabilmekte; böylece dökümantasyon ve arşivleme olanağı sağlanmaktadır. 15 ile 40 kadar büyütme yapabilmektedir.
Rahim ağzı kanseri taraması için rutinde sıvı bazlı PAP smear testi ve seçili hastalarda HPV testi bakılır. Bakılan Pap smear’lerin %5 kadarı HPV (Human Papilloma Virüs) kaynaklı LSIL ve üzeri sonuçlar ( LSIL, HSIL, tekrarlayan ASCUS, ASC-H, AGUS ) nedeni ile kolposkopiye gönderilmektedir.
Serviks kanseri yaşının giderek çok genç yaşlara gelmesi, bu genç hastalarda invaziv tedavi yöntemlerinden uzak durulması gerekliliği, erken tanı için kolposkopiyi yaygınlaştırmıştır.
Servikal kanser ve öncül lezyonlarının tanısında en ucuz ve etkili tarama testi hala Pap smear uygulamasıdır. Smear – Sitoloji bir laboratuvar metodudur, dökülmüş hücrelerdeki morfolojik değişiklikleri inceler. Ancak Pap testi bir tanı yolu değildir, daha ileri tanısal yöntemlere ihtiyacı olan hastaları belirlemeye yarayan bir tarama testidir. Sitoloji kitle taramaları için çok uygundur fakat lezyonu lokalize edemez. Pap smearın yalancı negatif ve yalancı pozitif oranlarının anlamlı derecede yüksektir. Ekonomiktir ve uygulama herhangi bir sağlık personeli tarafından yapılabilir.
Kolposkopi ise sitolojik anormallikleri açığa çıkarmak için gözleme dayalı ikinci basamak bir tarama testi olarak değerlendirilmelidir. Kolposkopi dokudaki metabolik ve biyokimyasal değişiklikleri yansıtan terminal vasküler ağdaki değişmeleri değerlendirir; görülen anormal bölgelerden biopsiye imkan tanır. Körlemesine alınan servikal biyopsilerin küçük lezyonları atlaması nedeniyle anormal alanların ve diğer yöntemlerle gözden kaçabilecek lezyonların direkt olarak gözlenmesi ve lezyonun yerinin saptanması kolposkopinin en önemli avantajıdır.
Serviks kanseri tanısında kolposkopik biopsi ile alınan patoloji – histoloji, altın standarttır ve tek kesin tanısal testtir.
Kim Kolposkopi Yapabilir?
Kolposkopi özel eğitilmiş hekim ve özel aletler gerektirir. Kolposkopi yapan kişi yani Kolposkopist; alanında tecrübeli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı’dır. Öncelikle servikal sitoloji, histopatoloji, patofizyoloji ve temel kolposkopi bilgileri ve de alt genital sistemin düşük ve yüksek dereceli pre invaziv lezyonları ile invaziv kanseri kolposkopla ayırdetmeyi bilendir. Kolpostkopist bu bölgelerin benign veya premalign lezyonlarının tedavi yöntemlerini bilmeli, böyle lezyonu olan hastalara danışmanlık yapabilmeli, gerektiğinde hangi lezyonların nerede tedavi edilebileceğini bilerek yol gösterebilmelidir.
Kolposkopi Nasıl Yapılır?
Kolposkopik muayene sırasında spekulum, biyopsi punch forsepsleri, endoservikal küretler, serum fizyolojik, %3 ve 5’lik Asetik Asit solüsyonları, Lugol solüsyonu, LEEP cihazı, koter, gümüş nitrat, Monsel solüsyonu ve dikiş hazırda olmalıdır.
Kolposkopi için adet sonrası tercih edilmelidir. Hastaya yapılacak işlemler iyice anlatılmalı, gereksiz yere kanser fobisine girmesi engellenmelidir.
Her yapılan işlem kayda geçmeli, bunu yapacak görüntülü kayıt sistemi yoksa, iyice kağıda dökümante edilmelidir.
Hasta litotomi pozizyonuna alınıp, uygun boyda bir vajinal spekulum takıldıktan sonra, serviks tümüyle, iyice görme alanı içine getirilir. Serviks önce düşük büyütmede, 6-10 büyütme ile kabaca incelenir. Serviks mukusu yoğunsa, kuru bir tamponla silinip tekrar değerlendirilebilir, gerekirse bu arada smear alınabilir. Sonra servikse en az 30-45 saniye süreyle %3 veya 5’lik asetik asit uygulanır, böylece servikal mukus varsa daha da kolaylıkla çıkarılmaktadır. Asetik asit nükleus ve sitoplazmadaki proteini geçici olarak koagüle eder, anormal prolifere epitelde yüksek nükleer dansite ve yüksek konsantrasyonda protein vardır. Işık bu proteinleri koagüle olmuş epitelden geçemez ve bu sahalar normaldeki pembe renk yerine beyaz görülür. Protein ne kadar çoksa beyazlanma o kadar fazla olacaktır. Bu etki 30-40 saniye kadar sürer. Kolposkopide temel amaç bu anormal beyazlanma sahalarını saptayıp buralardan biyopsi almaktır.
Kolposkopi Terminolojisi
Normalde kolposkopide üç alan görülür:
- Ektoservikal Skuamöz epitel
- Endoservikal Kolumnar epitel
- İkisi arasındaki birleşim geçiş yeri olan skuamokolumnar bileşke, Transformasyon Zonu
Kolposkopide bakılması gereken en önemli bölge bu geçiş bölgesi olan “Transformasyon Zonu”dur. Östrojen hormonu ile bu bölgede kadının hayatı boyunca tekrarlayan sürekli bir metaplazi (skuamoz ve kolomnar epitelin birbirine dönüşümü) oluşur. Bu bölge değişik derecede matürasyon gösterir ve bu nedenle onkojenik etkilere diğer bölgelerden daha açıktır. Bu nedenle de servikal kanserin başlangıç yeridir. En küçük şüphe edilen yerden bile biyopsi alınmalıdır. Özellikle Transformasyon Zonu’ndan biyopsi almak çok önemlidir.
HSIL, LSIL, ASCUS, HPV ‘de Kolposkopi ile görülen Atipik transformasyon zonu bulguları ise şunlardır:
- Hiperkeratoz (Lökoplaki).
- Asetik Asit Beyazı Epitel.
- Punktuasyon.
- Mozaik Yapı.
- Atipik Damarlanma.
Kolposkopik muayenede damar yapısı için yeşil filtre kullanılırsa, yeşil kırmızı ile kontrast olduğundan çok daha iyi bir görünüm sağlanacaktır.
Yetersiz Kolposkopi
Transformasyon Zonu’nun tam görülemediği durumlar için kullanılan bir deyimdir. Özellikle postmenopozal hastalarda Transformasyon Zonu iyice servikal kanalın içlerine doğru yükselmiş olabilir. Bu durumlarda servikal kanalı açmak için özel, küçük endoservikal spekulumlar kullanılmalı, gene de Transformasyon Zonu görülemiyorsa bu hastalarda endoservikal küretaj yapılmalıdır.
Kolposkopik muayenede ayrıca görülen lezyonun kenar yapısı, şeklİ, keskinlik, kalınlığı da önemlidir. Düşük dereceli lezyonlar irregüler, tüylenmiş gibi, açılı, keskin olmayan, ekzofitik, mikropapilliferöz, kondilom benzeri yapılar gösterirler. Halbuki yüksek dereceli lezyonlar keskin yüksek kenarlı ve genellikle geniş düşük dereceli bir lezyon içerisinde yüksek dereceli bir yapı (internal marjin veya demarkasyon hattı) içerirler.
Lezyonun yüzey konturu da önemlidir. Düz, papiller, nodüler, ülsere, pürtüklü olup olmamasına dikkat etmek gerekir. Bunlar da lezyonun derecesi ile ilgili belirtilerdir.
HPV (Human Papilloma Virüs) nedir?
Yakşalık 200 çeşidi olan bir DNA virüsü olan HPV (Human Papilloma Virüs); bazı tipleri siğil yaparken bazı tipleri uzun zamanda rahim ağzı – serviks kanseri yapabilen onkojenik bir virüstür. Toplumda %10’a yakın pozitifliği bildirilmiş olup; cinsel aktif kadınlarda %20-40 pozitif olduğu tahmin edilmektedir. Genellikle bulaştıktan 12 ay içinde kendiliğinden düzelir. Bazı kişilerde ise örneğin sigara içen veya bağışık sistemi düşük olan veya çok sayıda partneri olan hastalarda düzelmeyip, hastalık yapabilir.
HPV Belirtileri Nelerdir?
Siğil dışında hastanın anlayabileceği etkin bir belirtisi yoktur. Siğil varsa doktora gidilmelidir. Smear ve HPV Testi yaparak HPV olup olmadığı anlaşılır. Siğil ve HPV yoksa bile kadınların rutin yıllık jinekolojik muayene ve smear testleri aksatılmamalıdır.
HPV nasıl bulaşır?
HPV nin ne zaman ve nasıl alındığının anlaşılması mümkün olmayabilir. HPV genel olarak cinsel yolla bulaşsa da; HPV virüsüne temas ile nadiren bazı diğer yollarla da bulaştığı bildirilmiştir. bulaşabilir. Toplumda %10’a yakın pozitifliği bildirilmiş olup; cinsel aktif kadınlarda %20-40 pozitif olduğu tahmin edilmektedir.
CIN 2-3 (HSIL) Nasıl Bulaşır ?
CIN 2-3 HSIL’e yolaçan ana etken HPV virüsüdür. HPV virüsünün ana bulaşma yolu ise cinsel temasdır. Çok nadiren bazı diğer yollarla da bulaştığı bildirilmiştir.
HPV DNA testi, HPV test
HPV dna testi smear gibi rahim ağzından alınarak yapılır ve sonuc 1-3 hafta arasında çıkar. Bazı merkezler önce hpv olup olmadığı tespit eder hpv + ise tipleme yapar.
HPV DNA Testleri ile yüksek onkolojik riskli tipler olan HPV tip 16 ve HPV tip 18 in pozitif saptandığı durumlarda Kolposkopik biopsiler mutlaka önerilmelidir.
HPV DNA testi yapılarak hangi tip HPV olduğu tespit edilir ona göre takip veya aşı protokolü belirlenebilir.
HPV Aşısı nedir ve kimlere yapılır?
Human Papilloma Virüs bazı tiplerine karşı koruyucu maksatlı geliştirlmiş bir aşıdır. HPV enfeksiyonunun primer önlenmesinde yararlıdır. 9-26 yaş arasında isteğe bağlı yapılabilir. Ancak siğil tedavisinde veya tedavi sonrası rekürrenslerin önlenmesinde kullanılması deneysel olup henüz kanıtlanmamıştır. Aşı 9-13 yaş arası 0,ay ve 6. ay toplam 2 doz halinde ve 14 yaş üzerinde 0. ay, 2. ay ve 6. ayda toplam 3 doz halinde kol deltoid kasının içine yapılır.
HPV Aşısı tipleri:
3 çeşit aşı mevcuttur:
- Kuadrivalan aşı: HPV tip 6, 11, 16, 18’e karşı
- Bivalan aşı: HPV tip 16, 18’e karşı
- 9-valent vaccine: HPV tip 6, 11, 16, 18, 31, 33, 45, 52, ve 58’e karşı
HPV bulaşması olduktan sonra HPV Aşısı yapılmalı mı?
HPV bulaşması olduktan sonra da HPV aşılaması yapılabilir fakat aşının içindeki en az bir tipe karşı etkinliğinin olmadığı veya azaldığı HPV testi ile bakılarak bilinmelidir.
HPV (Human Papilloma Virüs) Nasıl Tedavi Edilir ?
HPV virüsünün şu anda bir ilaç tedavisi yoktur. HPV nin yol çatığı lezyonlar tedavi edilmektedir. HPV siğil yaptı ise siğil tedavisi: örneğin kondilom koterizasyonu yapılmalı; HPV CIN2-3 yaptı ise hastalar LEEP veya Konizasyon ile tedavi edilmektedir.
CIN (HSIL) ve HPV İlişkisi Nedir ?
CIN 1 – 2 ve 3 HPV virüsü ile enfekte olan kadınların rahim ağzında gelişen ve kansere dönüşme potansiyeli taşıyan lezyonlardır. CIN lezyonları yüksek riskli Tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73, 82 gibi onkolojik HPV enfeksiyonları neticesinde oluşabilir.
CIN 2- 3 (HSIL) Nedir ?
CIN 3 rahim ağzı kanserinin öncü lezyonudur. Epitel içindeki atipik hücre çoğalmasının en yoğun olanı; tüm epiteli kaplamış olanıdır. Karsinoma insitu olarak da isimlendirilir. CIN 2-3’e HSIL de denilir ve mutlaka LEEP veya Konizasyon ile tedavi edilmelidir.
CIN 2 – 3 (HSIL) olan hastalar Gebe (Hamile ) kalabilir mi ?
CIN 2-3 tedavi edildikten sonra hastaları gebe kalabilir ve doğum yapabilir. Ama smear ve hpv takibini mutlaka düzenli yaptırmak gereklidir.
HPV Normal Doğuma Engel midir ?
Aktif HPV enfeksiyonu geçiren kadınlarda normal doğum sırasında bebeğin oral florasına bulaşıp larinksdeki ses tellerine, mukozaya ve konjunktivasına da hpv bulaşabilir ve nadir görülen ve bebekte laringeal papillomatozis denen bir hastalığa sebep olabilir. Fakat bulaşma oranı düşüktür. Hamilelikte HPV vajinal yolla olduğu kadar plasentadan da vertikal olarak bebeğe geçebileceğinden; HPV varlığı Sezeryan endikasyonu değildir.
CIN 2-3 (HSIL) geçiren hastalar nasıl doğurmalıdır ?
HPV ‘ye bağlı CIN 2-3 (HSIL) geçiren hastaların doğum şeklinin ne olması gerektiği konusu uzun zamandır tartışılan bir konudur. Eskiden HPV’ye bağlı lezyonları olan hastaların bebeğe HPV bulaşmasını önlemek için sezaryen ile doğurması önerilirken son zamanlarda normal doğum yapılmasınında mümkün olduğu bebeğe bulaşma olasılığının düşük olduğu vurgulanmaktadır. Hamilelikte HPV vajinal yolla olduğu kadar plasentadan da vertikal olarak bebeğe geçebileceğinden; HPV varlığı Sezeryan endikasyonu değildir. Yine de doğum şekline aile ile birlikte karar verilmelidir.
Her HPV Enfeksiyonu Kanser Yapar mı ?
Her HPV enfeksiyonu kanserleşmez ama bunun bir uzman tarafından değerlendirilmesi ve takip edilmesi gereklidir. Örneğin Tip 6 -11 daha çok siğil yaparken; yüksek onkolojik riskli tipler olan HPV tip 16 ve HPV tip 18’in pozitif saptandığı durumlarda Kolposkopik biopsiler mutlaka önerilmelidir.
LEEP nedir?, Konizasyon nedir?
LEEP (loop elektrosurgical excision procedure)
Kolposkopide alınan biopsi sonuçları HSIL veya CIN 2-3 gelirse genelde LEEP veya Konizasyon işlemi önerilir. LEEP bu konuda deneyimli jinekologlar tarafından yapılmalıdır. LEEP rahim ağzındaki hastalıklı dokunun LEEP koter ile ince bir tabaka halinde eksize edilmesidir. Konizasyon cold-knife tekniği ile rahim ağzındaki hastalıklı dokunun bistüri ile koni şeklinde eksize edilip patolojiye gönderilmesidir.
CIN 2-3(HSIL) ameliyatı (LEEP ameliyatı) nasıl yapılır ?
CIN 2 -3 tedavisinde en sık olarak LEEP işlemi uygulanır. İşlem lokal aneztezi ile de uygulanabilir ama ağrılı bir işlem olduğu için genelde hafif sedasyon ile birlikte yapılır. işlem normal şartlarda 15 dk sürer ve sonrasında hasta evine gider ve günlük aktivitelerine devam eder. LEEP işlemi sonrası 3 hafta az az kanama ve bol sulu akıntı olur sonrasında normale döner. İşlemden sonra 4 hafta cinsel ilişki olmamalıdır.
CIN 2-3 (HSIL) Tedavi edilmezse ne olur ?
Bu tür yüksek dereceli lezyonlar tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşme olasılığı vardır. LEEP yada Konizasyon mutlaka yapılmalıdır.
LEEP işlemi hastanın üremesini olumsuz etkiler mi? LEEP işleminin riski var mıdır ?
LEEP işlemi hastanın üremesi üzerine olumsuz etkide bulunmaz çocuk sahibi olunmasına engel olmaz. LEEP işlemi tekrarlayan uygulamalar şeklinde birden fazla olarak uygulanırsa rahim ağzının kısalmasına yol açarak erken doğum riskini artırabilir. Bu nedenle deneyimli doktorlar tarafından uygun endikasyonlarla yapılmalıdır.
Konizasyon işlemi hastanın üremesini olumsuz etkiler mi? Konizasyon işleminin riski var mıdır ?
Konizasyonyon işlemi hastanın gebeliğine engel olmaz. Konizasyonyon işlemi tekrarlayan uygulamalar şeklinde birden fazla olarak uygulanırsa veya çıkarılan serviks dokusunun miktarıyla doğru orantılı olarak rahim ağzının kısalmasına yol açarak erken doğum riskini artırabilir. Bu nedenle deneyimli doktorlar tarafından uygun endikasyonlarla yapılmalıdır.
CIN 2 – 3 (HSIL) tekrarlar mı ?
CIN 2-3 (HSIL)‘ün tekrarlama riski vardır. Bu sebeple LEEP veya Konizasyon işlemi sonrası hastaların mutlaka düzenli takibi gereklidir.
CIN 2-3 (HSIL) ne kadar sürede rahim ağzı kanserine dönüşür ?
Yüksek riskli onkolojik hpv tipleri vücuda alındıktan sonra rahim ağzı kanseri oluşuncaya kadar geçen süre 5-15 yıl arasında değişir.
Kolposkopi, LEEP, Konizasyon Fiyatları Ortalama Ne Kadar?
Kolposkopi, LEEP ve Konizasyon tecrübeli ellerde kolay ve güvenli bir işlemlerdir. Bu konudaki en doğru ve en net bilgiyi almak için önce doktorunuzu seçip ön muayenenizi olmalı ve daha sonra sorununuza en iyi çözüm önerisini alarak fiyat bilgisine sahip olabilirsiniz.